"Teslim oldugum ilk gece agladim. Ozlemden, endiseden... Ama askerlik gercekten erkekligi pekistiriyor. Cocukluk durumunu atiyorsun, kendine olan guveninin sey yapiyor. Silahtir milahtir, Allah'tir, vatandir; Allah, Allah nidalariyla tatbikata cikiyorsun, Allah Allah ile taarruz veriyorlar. Kendini yere atiyorsun surunuyorsun. 20 gun surdu tatbikatimiz. 15 gun boyunca ustumuzde kar. Kalkmazdik, yatardik. Bize uyku tulumlari verdiler, onlarin icinde yatardik. O tulumun icinde bir gun kalkacagim ama kalkamiyorum. Yirtilmiyor da. Bagiriyorum kogus nobetcisi uyumus. Zaten altinda yatsak, bittin abi sen orda, bittin. Orda paket banyolar kurdular, benzinli sobalarla isiniyor. Acik olsa banyo yapacaksin. Donarsin, donmazsin... Oyle bir sey yok askerde. Disarida banyo yaparsin, yaptik yani daha dogrusu, arabayi devirdik, oyle derlerdi ya, yani sey yapardik banyo yapardik, hic kesinlikle hasta falan olmazdik. Sonra kogus nobetcisini kaldirincaya kadar fermuar altima gelmis. Done done fermuar altima gelmis. Nobetci geldi fermuari acti. Tuvalete ciktim. Indik, koguscuyu duvara yapistirdim. Gebertecektim. Dedim sen niye uyuyorsun. Dovecektim, millet araya girdi. Sen burada niye duruyorsun. Biri hasta olur, bir durum olur..." Askerlik: bir "erkeklik laboratuari"... "Erkek olarak pisme"nin zorunlu duragi... Her vesileyle kanitlanmasi, savunulmasi, teshir edilmesi gereken erkek kimliginin butun boyutlariyla sinandigi ve bilendigi bir deneyim... Pinar Selek, farkli sosyal kosullardan cok sayida erkegin askerlik deneyimleri hakkindaki anlatimlarina dayanan arastirmasinda, bu deneyimin erkek kimligini insa edici islevini yorumluyor. - from Amzon